14.5.12

Uzaya filan gitmekler, bişeyler...


Sevgili Blogların modasının artık geçtiğinin farkında olan okuyucu. Öncelikle minik bir uyarı: Bu yazı yoğun biçimde "zaaaaa too long, won't read XD" içermektedir. 

Fakat mevzu çok ciddi. Kadın uzaya gidiyor. O yüzden yazmak zorundayım.

Hayır. Yani bir cinsiyeti temsilen "kadın" değil. Kadın. Kadının biri yani. İnsanın biri de diyebilirdim. Ama betimlemede bir seviye daha yukarı çıkarak cinsiyet bilgisini de katmak istedim ifademe sadece. Mevzu öylesine garip ki, giremiyorum. 

Mevzu garip, çünkü "uzaya gitmek" deyimleşecek kadar büyük bir durumu ifade etti yüzyıllardır. Hatta içimizden birilerinin aya gidip bayrak dikmesi, yörüngeye oturması, yukarlardan sürekli örnek ve veri toplaması bile "uzaya gitmek"i normal bir aktivite olarak algılamamızı sağlamadı. Hala da en sevdiğimiz abartı ifadelerinden biridir uzaya gitmek. Daha iki gün önce kullandım, ordan biliyorum.

Fakat henüz dün radyoda dinlediğim "Abdullah Gül silikon vadisine çıkarma yapacak ve Fatih projesinden bahsedecek" haberini hazmedememişken bu sabah "show klüp" adlı magazin programında (evet renkli, bold ve altı çizili!!) UZAYA GİDEN İLK TÜRK haberini şu görüntülerin daha magazin versiyonuyla izledikten sonra bir garip hissetmekten kendimi alamadım.



Bunlar da benim sorularım:

1- Yıllardır gözümüzde büyüttüğümüz astronotluk ünvanı 95bin doları basınca alınabiliyor muymuş?

2- "Uzaya giden ilk Türk" bir turizmci mi olacak? Yani 23 Nisan'da Başbakan'ın koltuğuna oturtmak için bile küçücük çocukları bir seçme değerlendirme sürecinden geçirirken, efendime söyliyim bir takım sınavlarla sürekli bir seçme eleme yapılmaktayken UZAYA GİDEN İLK TÜRK olarak anılacak şahsı seçme kriterini (hatta çoktan anılmaya başlamış bir şahsı) bu meblağı ödeyebilecek ve yeterince popüler olan herhangi biri olarak mı belirlediniz?

3- Turistik bir amaçla atmosferi 100km aşan bir kişiyi uzaya giden ilk türk olarak tarihe mi geçireceğiz? Böyle onlarca haber yapıp yanlış bilgilendirmenin doruklarında mı gezeceğiz sürekli?

Tabii ki bu seyahatin turizm şirketleri arasında gerçekleşen bir anlaşmanın parçası olduğunun, hanımefendinin de büyük kar getirecek bu işin reklamını yapmakta olduğunun farkındayım. Tam da bu noktada, herzamanki gibi, haberleri yapanların bile sergilediği büyük sorumsuzluk ve cehaletten rahatsızım.

Uzay yolculuğu yapabilme, bir ülkenin teknolojik ve bilimsel gelişiminin bir göstergesidir ve en önemli rekabet kriterlerinden biridir. Türkiye Cumhuriyeti olarak insanlı uzay yolculuğu yapmayı başaramadık. Denedik mi, ondan bile emin değilim! Bu alanda eğitim gören kişilerin bir gün bir uzay araştırma merkezinde görev yapma gibi bir umutları bile yok. O kadar başarısızız. (Tübitak Uzay Teknolojileri Araştırma Merkezi diye bir yer var, ama şu aralar olmasın diye bir takım güçler ellerinden geleni yapıyorlar.) Bu arada, aşağıdaki haber 2011 tarihli. Türkiye'nin uzay tarihçesinin başlaması haberi yani. Hahaha...



Yetmez.

Ulusal (insanlı) uzay yolculuğu projeleri devri geçilmiş, biz başaramamışız, artık olayı turizme, şakaya komikliğe dökmüş adamlar, "Türkiye bu pazardan %4-5 pay alır" diyerek bize 1 saatlik uzay yolculuğu satıyorlar ve biz de coşkuyla "uzaya giden ilk türk" haberleri filan yapıyoruz.

Magazin programlarında.

Durumu garipsediğim için çok kısaca bir araştırma yaptım. Milliyetçi takıntılarım yoktur fakat bu haberdeki "İlk Türk" vurgusu büyük önem taşıyor. Ve malesef bu gelişmelerin tanımlanmasında böyle bir kategori var ve oldukça geçerli bir kategori...

Bakın uzaya giden ilk Türk kimmiş.

"Nevruz şenliklerinin en ilgi çeken ismi ilk Türk kozmonot oldu… 1991′de uzaya giden Toktar Eburbekirov kendine “Kazak kozmonot” diye hitap eden bir gazeteciye sorusu bitmeden resti çekti: Ben uzaya giden ilk Türk kozmonotum! – SABAH 29 Mart 2006"


"Pilot ve kozmonot olan Kazak Türkü Toktar Aubakirov (Toktar Aybekirov), uzaya giden ilk Türktür. Kendisi Sovyetler dönemindeki 72′nci ve aynı zamanda da son kozmonotudur. Pilotluk kariyerine 1976 yılında başlamıştır, 50′den fazla uçak tipiyle uçmuş ve Mig-29 uçaklarının test uçuşlarında pilotluk yapmış ve pek çok başarıya imza atmıştır. 2 Ekim 1991 tarihinde Sovyet Rusya ve Kazakistan arasındaki işbirliği ile Baykonur Uzay Üssünden kalkan Soyuz TM-13 Uzay aracı ile uzaya çıkmıştır. Uzayda yapılan çalışmalara katılmış ve uzayda 8 gün kadar kalmıştır. – WikiTR"


Görüldüğü üzere gerçek uzay yolculuğu yapan kişi bile bir Türk KOZMONOT :)


minik araştırmam şunları bulmuştu:

http://www.talhaturhal.com/ahu-aysal-kerimoglu-uzaya-gidecek-ilk-turk-degil.html
http://www.ahuaysalkerimoglu.com/Celebrities.aspx
http://wwweski.tubitak.gov.tr/basinci/dosya/16_5_2011/79466.jpg


Hoh.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder