24.6.09

mezun olmak

"mezun" izinli demek imiş. son sınavımdan çıktığım gün Selim' i bu soruyla uzun süre bunaltmıştım. Neyse ki Demet Hanım aynı sıkılganlıkla yaklaşmadı ve bunun cevabını bana bulacağını söyledi :) Ondan öğrendim "mezun = izinli" olduğunu. Öğrendikten sonra da çok makul geldi, niye kendim düşünerek bulamadım diye biraz üzüldüm :)
Bu yazıda öyle nostalji, hüzün ve gözyaşı bulacaklarını düşünenler çok büyük yanılgı içersindeler. Zira mezun olduğuna çok memnun bir şahsım ben. Nihayet çektiğim acılar son buldu. "Oh!". Eğitim sisteminin nöronlarıma çektirdiği eziyetlerin bir kısmından daha başarıyla sıyrıldım. Yoran, üzen, kıran, kahreden olayların hepsi artık çoooook geride. Gerçekten de umurumda bile değiller. Keşke zamanında da kendimi üzmemeyi başarsaymışım bu konularla ilgili. 
Velhasıl, üniversite bana hayatın bir kısmını daha öğretmeyi, beni kendimle biraz daha tanıştırmayı başardı. 
Nihayet bazı şeylerle olan bağım daha da zayıfladı. Bulutlar biraz daha dağıldı, hafifledim. 

6.6.09

pazar

Pazar günü haftadan çıkarılsın arkadaşım. İddia ediyorum, dünyanın en verimsiz en saçma günü pazar. Dinleniyo muyuz, eğleniyo muyuz, çalışıyo muyuz?? Hayır efendileer!! Pazar günü hiç bir şey yapamıyoruz!! Hem uyuşukluk hem aktivite olmaz, olmuyor. Haa, aktivite yapsan, şehirde birlikte yaşadığın diğer bilmemkaç milyon insan da senin yapma heveslisi olduğun aktiviteyi yapıyor oluyo büyük ihtimalle. 
Bir inceleyelim. Pazar günü kitap okumayı mı planladınız. Size "ahahaha" diyorum. Bırak kardeşim bütün aile evde nereye ne okuyosun. Bıdır bıdır konuşma sesleri, çalan telefon, onun haricinde mütemadiyen uyuyan 1-2 insan!!
Neyse yazarken bile dayanamıyorum pazar gününe. Yazmicam ondan. Vazgeçtim bitti. Tamam hadi bitti kesin söz yemin.